Tarih boyunca uyumun, barışın ve dengenin hüküm sürdüğü, binlerce yıllık gizemiyle dünyayı kendine hayran bırakan Kommagene Krallığı, kadim ve bilge coğrafyasında önemli bir keşif şölenine ev sahipliği yapıyor. “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi” kapsamında Kommagene Krallığı’na ev sahipliği yapmış olan bölgenin tanıtımı için düzenlenen program, alanlarının önde gelen sanatçıları, tarihçileri, yazarları ve gastronomi şefleriyle bir arada Adıyaman’da başladı. Proje, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti mali işbirliği çerçevesinde finanse edilen ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında destekleniyor. T.C. Adıyaman Valiliği’nin yürütücüsü olduğu proje ile Adıyaman’da turizm sektörünün rekabet gücünü artırmak ve bu sayede bölgenin sosyoekonomik gelişimine katkıda bulunmak amaçlanıyor.
Davetlilerini M.Ö. 163 yıllarında başlayan tarihi bir yolculuğa çıkaran dört günlük tur kapsamında, binlerce yıldır gizemini koruyan kültürel miras, zengin anlatımlarla tanıtılıyor. Tüm davetlilerin bulunduğu karşılama kokteyliyle başlayan programda; bölgenin eşsiz lezzetleri, tarihi ve kültürel mirası, benzersiz doğası ve turizm değerleri adım adım gezilerek aktarıldı.
Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, yaptığı konuşmada Adıyaman’ın keşfedilmemiş birçok zenginliği olduğunu, bugüne kadar bildiklerimizin dışında hala araştırılan, kazı çalışmaları devam eden alanlar olduğunun üzerini çizdi. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla desteklenen “Adıyaman’da Turizmin Canlandırılması Projesi” kapsamında 9 ören yerine karşılama merkezleri yapıldığını aynı zamanda Kommagene Kültür Merkezi’nin yapımının tamamlanarak açıldığını sözlerine ekledi. Adıyaman’ın turizmi canlandığında hem dünya hem Türk turizmine çok büyük katkıları olacağını söyleyen Çuhadar; tüm davetlileri bir Adıyaman gönüllüsü, fahri hemşerisi olmaya davet etti.
Programın ikinci günü; proje kapsamında yeniden inşa edilen ve aynı zamanda Adıyaman’ın ilk halk kütüphanesi olma özelliği taşıyan bina, bugünkü adıyla Kommagene Kültür Merkezi ziyaret edildi. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan, binanın mimari ve sürecini davetlilerle paylaştı: “Bu bina aslında bir müze değil, KODAK binası yani Kommagene’nin odağı. Çünkü her şeye buradan başlayacağız. Gelen ziyaretçilerin bu coğrafyadaki keşif turları buradan başlayacak. Kommagene küçük ve çok yöresel bir krallık ama dünya mirası olacak nitelikte eserler bırakmışlar, bunlardan en önemlisi de Nemrut Dağı Tümülüsü. Nemrut’un zirvesine, 20 dakikalık bir tırmanışla çıkılıyor. Özellikle yaz aylarında çok sıcaklarda gelirseniz tırmanmak çok zor. Ancak bu tırmanış bile burayı anlamanın, deneyimlemenin en önemli etaplarından biri.” KODAK binasını adım adım davetlilerle gezen Güçhan, 2006 yılında başlayan ve “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”nin ortaya çıkmasına da temel oluşturan Kommagene Yönetim ve Uygulama Planı ile ilgili bilgiler verdi.
Ardından Kommagene Krallığı’na ait çok sayıda zengin arkeolojik ve etnografik eserlerin bulunduğu Adıyaman Müzesi ziyaret edildi. Bahçesinde yer alan tarihi eserleriyle de adeta bir açık hava müzesi olan Adıyaman Müzesi’nde davetliler, Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Roma, İslam dönemlerine ait eserlerin hikâyelerini dinlediler.
Müze turunun ardından Adıyaman’ın tarihi çarşılarını, Oturakçı pazarını gazeteci Coşkun Aral ile gezen konuklar, bölgenin yöresel ürünleri arasında yer alan bakır, tesbih, halı ve ahşap atölyelerini gezerek yerel esnafla sohbet etme şansı buldular.
Yakın zamanda restorasyon çalışmaları tamamlanan ve yeniden misafirlerinin hizmetine açılan 200 yıllık tarihe sahip Tuz Hanı’nda, şef Hazer Amani yorumuyla Kommagene’nin eşsiz lezzetlerini deneyimlediler. Ünlü şef Armani, yoğurtlu buğday çorbası, kavurmalı hitap, içli köfte (kızarmış ve haşlanmış), Adıyaman tava, kara kavurma, pilav topak helvası ve ayranın olduğu bölgenin yerel lezzetlerinden oluşan özel bir menü sundu.
Eski Adıyaman evlerinin bir örneği olan ve bölgenin kültürel zenginliğini en iyi şekilde yansıtan tarihi Keleş Konağı, Adıyaman’ın geleneksel müzik ve yöresel lezzetlerle taçlanan yöresel Harfane gecesine ev sahipliği yaptı. Tarihi konak aynı zamanda dünyaca ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu’nu ağırladı. Neziroğlu’nun canlı dokuma performansının hayranlıkla izlendiği gecede davetliler; uzun süre ve canlı yoğurulan çiğ köfte, salata, mercimek çorbası, tandır kebabı, içli pilav, geleneksel peynir helvası, Adıyaman kervansaray kahvesinden oluşan yöresel lezzetleri deneyimledi.
Keşif şöleni, birbirinden renkli etkinlikler, performans gösterileri, koreografiler ve söyleşilerle devam edecek.
Bir Cevap Yaz