Diyarbakır’da gezilecek yerler denildiğinde akla ilk gelen Diyarbakır Ulu Camii ve surlar olsa da şehirde gezip görülebilecek birçok yer bulunmaktadır. Özellikle tarihin buram buram koktuğu Diyarbakır’da birçok doğal güzelliği de bulabilirsiniz.
Gezi Bülteni İçerik
- 1 Tarih kokan şehir: Diyarbakır gezilecek yerler
- 1.1 Diyarbakır Surları
- 1.2 Hasan Paşa Hanı
- 1.3 Sülüklü Han
- 1.4 Ulu Cami
- 1.5 Safa Camii
- 1.6 Behram Paşa Camii
- 1.7 Nebi Camii
- 1.8 Fatih Paşa Camii
- 1.9 Hüsrev Paşa Camisi
- 1.10 Melik Ahmet Paşa Camii
- 1.11 İskender Paşa Cami (Merkez Cami)
- 1.12 Dört Ayaklı Minare
- 1.13 Mesudiye Medresesi
- 1.14 Zinciriye Medresesi
- 1.15 Meryem Ana Kilisesi
- 1.16 Sahabe Mezarları ve Hazreti Süleyman Camii
- 2 Müzeler
Tarih kokan şehir: Diyarbakır gezilecek yerler
Diyarbakır gezi rehberi listenizde yer verebileceğinizi tahmin ettiğimiz bazı doğal ve tarihi güzellikler şunlardır;
Diyarbakır Surları
Çin Seddi’nden sonra savunma amaçlı yapılmış en uzun, geniş duvar ve sur özelliğini taşımaktadır. Yaklaşık 9000 yıllık olduğu düşünülen surların yapı malzemesi olarak yörede bolca bulunan bazalt taşı kullanılmıştır.
Sur duvarlarının ve burçlarının dış yüzeyleri kesme taştan, iç yüzeyleri ise az işlenmiş moloz taştan yapılmıştır. Savunma amaçlı olarak, 2 kattan oluşan kapalı mekânları hariç olmak üzere 4 katlı olarak tasarlanmışlardır.
Yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğunda olan surların yaklaşık 250 metrelik kısmı “Sur içinde hava girmiyor ve bulaşıcı hastalık yayılıyor” gerekçesiyle hava sirkülasyonu oluşturmak için 1930 yılında top atışlarıyla yıkılmıştır.
UNESCO dünya mirası listesinde yer alan surların yerden yüksekliği yaklaşık olarak 10-12 metre civarında ve genişliği is 3-5 metredir.
Huriler tarafından inşa edildiği zan edilen surların Bizans imparatoru Konstantin tarafından onarımdan geçirildiği bilinmektedir.
Hasan Paşa Hanı
Osmanlı dönemi valilerin de Vezirzade Hasan Paşa tarafından yapılmış olan bu güzel yapı Ulu Cami’nin Doğu tarafında yer almaktadır.
İki katli ve avlulu olarak inşa edilen Han avlusunun ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvanı mevcuttur. Avlusunda oturup zihnen farklı zamanlara yolculuk yapabileceğiniz ve ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir mekân olma özelliğini taşımaktadır.
Sülüklü Han
Avlusunda bulunan kuyunun içinden çıkarılan sülükler tedavi amaçlı olarak kullanıldığından dolayı bu mekân Sülüklü Han adıyla bilinmektedir. 1863 yılında Hanili Oğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Hatun tarafından inşa edilmiştir.
Siyah bazalt taştan yapılan ev zamanında 3 katlı olarak inşa edilmiş olup günümüzde Kazancılar Hanı olarak da bilinmektedir.
Ulu Cami
Diyarbakır gezilecek yerler denildiğinde, şüphesiz ki Diyarbakır kalesi ile birlikte akla ilk gelen yerlerden biridir. İslam ordularının milattan sonra 639 yılında Diyarbakır’ı fethetmesi ile Martoma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle kurulmuş olup Anadolu’daki en eski camilerden biridir.
Kara taştan yapılmış olup duvarlarında birçok uygarlığa ait kitabe bulunmaktadır. İslam âleminin 5. Harem-i Şerif’i olarak kabul edilen bu camide robotik ve sibernetiğin babası kabul edilen ünlü bilgin El Cezeri’nin yaptığı güneş saati bulunmaktadır.
Safa Camii
Akkoyunlular tarafından 1532 yılında inşa edilmiş olup Palu, Parlı, Şeyh Safa, İpariye, İparla cami gibi farklı adlarla anılan bu cami Sur ilçesinde bulunmaktadır.
Yapı siyah beyaz kesme taşlardan inşa edilmiş olup Osmanlı süsleme sanatına daire izler taşımaktadır. Bir sanat eseri olan minaresi ise alt kaideden en üst seviyeye kadar nesih yazılar, kufi ve değişik bezemeleri işlenmiştir.
Behram Paşa Camii
Diyarbakır valisi Behram Paşa tarafından Osmanlı Devleti’nin ünlü mimarı Mimar Sinan’a yaptırılmış nadide bir eserdir.
Tek kubbeli olan ve kesme taştan yapılan bu caminin sanat eseri sayılan çok süslü bir minberi bulunmaktadır. Caminin iç duvarları alt seviyeden belli bir yüksekliğe kadar 16. Yüzyıl İznik Çinileri ile süslenmiştir.
Nebi Camii
On beşinci yüzyılda Akkoyunlular tarafından inşa edilen bu caminin minaresinde bulunan kitabelerin birçoğunda “Kale’n- Nebi” ifadesi ile Peygamber Efendimizin sözlerinin nakil edildiğinden dolayı Nebi Camii, Peygamber Camii veya Camiu’n-Nebi adı ile anılmıştır.
Mimari bilinmeyen bu caminin minare bölümünü Diyarbakırlı Kasap Hacı Hüseyin Ali adlı bir şahsın yaptığı üzerindeki kitabeden anlaşılmaktadır. Caminin minaresi ve son cemaat yeri bir sıra beyaz ve bir sıra siyah bazalt taşı ile yapılmış olup estetik ve şık bir görünüş elde edilmiştir.
Fatih Paşa Camii
Kurşunlu cami de denilen bu cami Diyarbakır’da yapılan ilk Osmanlı eseridir. Şehrin ilk valisi Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından 1516 ile 1520 yılları arasında yaptırılmıştır.
Çatısı kubbesinin tamamı kurşun tabakası ile kaplı olan bu caminin ayrıntıları Selçuklu mimari tarzında olup minber ve mihrabı görkemli bir sanat yapıtı olarak karşımıza çıkmaktadır. Duvarları ise Osmanlı çinileri ile kaplıdır.
Hüsrev Paşa Camisi
Osmanlı yönetimini ikinci valisi Beylerbeyi Deli Hüsrev Paşa tarafından, net bir tarihi bilinmese bile 1521 ile 1531 yılları arasında inşa ettirildiği kabul edilmektedir.
Tek kubbeli ve ters T planına sahip olan cami siyah beyaz kesme taşlardan inşa edilmiştir.
Medrese olmak amacıyla inşa edilen bu Yapı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunmaktadır.
Melik Ahmet Paşa Camii
On altıncı yüzyılda Melik Ahmet Paşa’nın yaptırdığı bu caminin mihrabının tamamı çiniden yapılmış olup minare kaidesi oldukça süslü ve güzel işçilik örneğine sahiptir.
Minareye birbirini görmeyen 2 adet merdivenle çıkılır ve minarenin tam ortasında bu iki merdiven buluşur. Mimarisinde ve planlamasında Mimar Sinan’ın etkileri görülmektedir.
# Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan diğer illerimizdeki gezilecek yerler bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.
İskender Paşa Cami (Merkez Cami)
Osmanlı Devleti’nin Diyarbakır’a atadığı 12. valisi olan Çerkez İskender Paşa’nın emri ile 1551 veya 1554 yılında yapımına başlanmış ve 1557 yılında tamamlanmıştır. Tarihi özellikleri ile Diyarbakır’da gezilecek yerler listenizde yer verebileceğiniz yapılardan biri olan cami, muhteşem mimari dokusuyla da fazlasıyla dikkat çekicidir.
Netlik olmasa dahi bu yapının Mimar Sinan’a ait bir eser olduğu kabul edilmektedir. Cami Osmanlı devre mimarisinin özelliklerini taşımakla beraber Diyarbakır’daki diğer camilerden de izler taşımaktadır.
Dört Ayaklı Minare
Akkoyunlu beylerinden Kasım Bey tarafından 1500 yılında yapılan Şeyh Mutahhar Camisi’ne ait bu minare Anadolu’da görülen dört ayaklı tek minare örneğidir.
Minaredeki 4 ayak İslam’ın 4 mezhebini temsil etmektedir. Ayrıca minarenin sütunlarının altından 7 defa geçenin her dileğinin kabul olunacağına inanılır.
Mesudiye Medresesi
İçinde öğrenim yapılan Anadolu’daki ilk üniversite olan bu yapı Ulu Cami’nin kuzey tarafında ve camiye bitişiktir. Üzerindeki kitabeden Artuklu Emiri Ebu Muzaffer Sökmen zamanında 1198 yılında inşasına başladığı anlaşılmaktadır.
Binada çökmeyi tespit etmek için mihrabın iki yanına yerleştirilmiş döner taş sütunlar mevcuttur. İki katlı olan bu bina kesme taştan yapılmış olup günümüzde Sur ilçesinde yer almaktadır.
Zinciriye Medresesi
Yaygın görüşe göre Eyyubi Hükümdarı Melik Salih Necmettin döneminde 1236 yılında yapılmıştır. Bazı kaynaklarda ise Artuklular döneminde Kutbuddin Muzaffer 2. Sökmen tarafından 1198 yılında yapıldığı ifade edilmektedir.
Sincan Medresesi adı ile de bilinmekte olan bu yapı Diyarbakır Ulu Cami’nin batı tarafında yer almaktadır. Kesme bazalt taştan tek katlı olarak yapılmıştır.
Meryem Ana Kilisesi
Üçüncü yüzyıldan kalma olan ve Mor Yakup Kilisesi olarak da bilinen bu yapı kadim Yakubi mezhebi kilisesidir. Ortodoks Süryanilerine ait olan bu kilise günümüze kadar birkaç kez yanmış, yıkılmış ve defalarca onarımlardan geçmiştir.
Sahabe Mezarları ve Hazreti Süleyman Camii
Ünlü İslam komutanı Hz Halid bin velid’in oğlu Hz Süleyman ile birlikte şehit düşen 27 sahabenin mezarı Hz Süleyman Camii’nde metfun bulunmaktadır.
Diyarbakır’ın farklı yerlerinde toplam 32 sahabenin mezarı bulunmaktadır. Sur ilçesinde bulunan cami ise Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155 ile 1160 yılları arasında yaptırılmıştır.
Müzeler
Diyarbakır Arkeoloji Müzesi
1934 yılında Zinciriye Medresesi’nde açılmış, 1986 yılında ise Elazığ caddesi üzerinde bulunan Dedeman Oteli arkasındaki yeni binasına taşınmıştır.
Neolitik Çağ, Hurri Mitanni, Roma Dönemi, Sasani Dönemi, Bizans Dönemi, Emevi Dönemi, Karakoyunlu dönemi ve Osmanlı’ya varıncaya kadar 26 uygarlığa ait 30 binden fazla eser sergilenmektedir.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
Ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği bu ev 1733 yılında inşa edilmiş olup 1973 yılında kültür bakanlığı tarafından satın alınmıştır. Daha sonra şairimizin adı verilerek müzeye çevrilmiştir.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın kişisel eşyalarının, kitaplarının ve mektuplarının sergilendiği bu müze ev, merkezi bir avlunun etrafında 4 tarafta sıralanan ev ve zemin artı 1 olarak inşa edilmiştir. Diyarbakır’ın geleneksel ev mimarisinin bütün özelliklerini taşıyan bu yapı bazalt taştan inşa edilmiştir.
Ziya Gökalp Müzesi
Sosyolog ve yazar Ziya Gökalp’ın 1876 yılında doğduğu ev 1956 yılında il özel idaresi ve belediye tarafından kamulaştırılmıştır. Kültür ve turizm bakanlığınca Ziya Gökalp Müzesi olarak düzenlenmiş ve hizmete açılmıştır.
Merkezi avlu etrafına sıralanmış 3 kanat yapıdan oluşan bu bina Diyarbakır yapılarına göre farklılıklar arz etmektedir. Zemin + 1 katlı olarak inşa edilen bu binada havuz avluya değil evin ortasına konmuştur.
Ahmet Arif Edebiyat Müzesi
Cahit Sıtkı Tarancı müzesinin hemen yanında bulunan bu 120 yıllık Konak 2011 yılında Diyarbakırlı ünlü şair Ahmet Arif’e ithaf edilmiştir.
Diyarbakır evlerinin tüm özelliklerine sahip olarak özüne uygun bir şekilde muhafaza edilmiştir. Ahmet Arif’e ait el yazısı şiirleri ve kişisel eşyaları bu müzede sergilenmektedir.
Hevsel Bahçeleri
2015 yılında UNESCO dünya kültür mirası listesine girmeye hak kazanan bu yapı sivil bahçe olarak halkın kullanımına açık olmuştur. Hosel, Esfel gibi isimlerle de anılan bu bahçeler Dicle Nehri’nin suyunun çekilmesi ile 700 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
Malabadi Köprüsü
Dünyanın günümüze ulaşan en büyük kemeri açıklığına sahip taş kemer köprüsü olan Malabadi köprüsü Artukoğulları döneminde 1147 tarihinde inşa edilmiştir.
Bir Cevap Yaz