«

Paris’e gitmek benim için müzeler ve kütüphanelerden ibaretti. Latin Quarter’da kaybolup kendimi bir flanör gibi hissetmek amacıyla ikinci seyahatimi gerçekleştirdim Paris’e bu sene. 5 günlük gezimdeki en güzel gün, bütün gün yürüyerek baştan sonra kütüphaneleri gezdiğim gün oldu. İşte Paris ve Kütüphaneleri gezi rehberi yazım. Bu gezimden esinlenerek sizlere gezdiğim yerleri sırasıyla paylaşmak istiyorum. Umarım edebiyat aşıkları bu yazımı beğenir ve yararlı bulur!

Paris ve Kütüphaneleri

  1. Librairie Jousseamume

Paris ve Kütüphaneleri
Paris ve Kütüphaneleri

Galerie Vivienne’de yer alan bu 1826 yılından beri işlek olan kitapevi eski ve nadir kitapları satarak Paris’de değerli bir konum elde etmiştir. Eski baskılarla karşılaşabileceğiniz ve belki de Paris’ten gelip geçmiş birçok sanatçının yürümüş olduğu kitapevi, belki sizlere de ilham verebilir. Bu kitapçının yanı sıra Galerie Vivienne’de yer alan alışveriş dükkanları görebilirsiniz.

  1. BNF Richelieu Site (Fransa Milli Kütüphanesi)

Gezdiğim kütüphaneler arasında en ilgimi çeken ve ruhuma temas eden kütüphane burasıydı diyebilirim. 300 seneden fazladır aktif bir şekilde faaliyet gösteren bu kütüphanede Palais Mazarin’de Kraliyet Kütüphanesini görebilir ziyaret edebilir ve aynı zamanda bazı dijital aktiviteleri de deneyimleyebilirsiniz (dönem kostümleri için sanal bir prova odası gibi!). Normalde içerisinde ücretli girişi olan bir müze de bulunan bu kütüphanede, sadece Oval Oda denilen kısım herkese ücretsiz bir şekilde aşıktır, ancak zaten bu kısım eminim sizleri cezbedecektir. Kütüphaneye adımımı attığım anda yüksek tavanları ve cam tavanı dışında kitap okumak için aydınlatması mükemmel bir şekilde ayarlanmış bu kütüphanede oturup kitap okumaktan kendimi alamadım.

  1. Librairie Delamain

Paris’teki en eski kitapçı ünvanı olan bu kitapevi, geçmiş zamanlarda birçok sanatçı tarafında ziyaret edilmiştir ve hala da birçok yazar ve konsey üyelerini ağırlamaktadır.

  1. Pont Neuf

Bir kütüphane değil ancak özellikle bu köprüden geçmeyi tercih ettiğim için eklemek gereği duydum. Bu köprüyü seçmemin sebebi birçok filme mekan olmuş bir köprü olup bu sanat yolculuğumdaki duygularıma eşlik edeceğini düşünmüş olmamdır. Üstelik bu köprüden geçerek Shakespeare and Co.’ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

  1. Shakespeare and Company

Favorim! Geçen seneki ilk ziyaretimde (2023), henüz yenilenmemiş hali vardı ve neredeyse her yerinde rutubet vardı, tavan sanki üzerinize çökecekti, korkuluklara yaslansanız devrilecekti. Bir piyano vardı ve hatırlıyorum, çok naif bir melodi çalan bir müşteri vardı. Bir ruhu vardı! Alt katı bir kitap evi olarak tasarlanmış bu kitapevinin üst katında ise orada oturup okunması için bir koleksiyon vardır ve üst katta dilediğiniz gibi okuyabilirsiniz. Turistik cazibesi yoğun olan bu kitapevi boş görmek pek mümkün değildir ancak içine girdiğinizde farklı bir dünyaya çekildiğinizi siz de hissedeceksinizdir.

2024 yılında yaptığım ziyarette ise binanın yenilenmiş olduğunu gördüm, iç kısmının ve o harabe görünümü gitmişti. Önceki sene duvarında oranın tarihine dair yazılar varken yenilenmiş alanda onları görememenin hayal kırıklığına uğradım. Ancak yine de insanın içine işleyen bir kitapevi.

Tarihinde ise Ernest Hemingway, James Joyce ve F. Scott Fitzgerald gibi birçok yazarı ağırlamıştır. En önemlisi ise ABD ve Birleşik Krallık’ta yasaklı olan Ulysses romanı ilk kez bu kitapevinde basılmıştır. Üstelik Before Sunset filmi, bu kitapevinde bir konuşma veren Ethan Hawke ile başlamaktadır.

Yanında bulunan aynı isimli kafesi normal fiyatların biraz üzerinde de olsa, Notre Dame manzaralı bir kafede oturmak eminim hoşunuza gidecektir.

  1. The Abbey Bookshop

Dar bir alana sahip olsa bile içerisinde bulunan ikinci el kitapların sayısı sizleri şaşırtacaktır. Oldukça samimi bir kitapevi olarak burası 1989’da Kanada’dan gelen biri tarafından açılmıştır. İçerisinde her türlü kitabı bulabileceğiniz bu ikinci el kitapçıya uğramanızı tavsiye ederim.

  1. Mazarine Librairie

Nadir el yazmaları ve kitapları bulunan bu kütüphanede yerel halkın çalışabilmesi için kütüphane alanı vardır. Aynı zamanda farklı küçük sergileri de dönemsel olarak açılmaktadır. Uzun bir dikdörtgene benzeyen iç yapısı, sizlere klasik bir Fransız kütüphanesi izlenimi sunarken nadir kitapların dış görüntüsü bile sizleri mest edecektir.

Benim gezim buradan sonra başka aktivitelerle devam etti, gerçi oldukça yorulmuştum. Haritadan bakacak olursanız epey bir yol kat edilmiş olacaktır. Aynı zamanda yürürken bir sürü başka şeyle de karşılaşmak cabası!

Umarım sizler için faydalı olmuştur.

Berin Softa

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *